Günümüzde özellikle Üniversite Sınavı’na (TYT+AYT) ve Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) hazırlanan öğrencilerin neredeyse %80’nin en az bir kere sınav veya deneme sırasında sınav kaygısı yaşadığı bilinmektedir. Öğrenciler tarafından oldukça fazla yaşanan bu durumun sınav sırasında bazen başa çıkılmaz derecelere ulaştığı hatta sınavdan önce ve sınavdan sonra etkilerinin uzun süre devam ettiği gözlemlenmiştir. Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin bu durumu fark edip kontrol altına alma isteğinin başlamasıyla bir profesyonelden yardım almak istemesinin ilk adımı atılmış olur.
Kısaca sınav kaygısı, öğrencinin sınavda yaşadığı kaygı durumundan dolayı bilgilerini sınava yeteri kadar aktaramaması bu sebepten dolayı dikkatsizlik, konsantrasyon bozukluğu, ellerde terleme, karın ağrısı vb. durumları yaşaması ve bunların sonucunda sınavdan istediği sonucu alamaması olarak tanımlanabilir.
Sınav kaygısı birden fazla durum ile ilişkili olabilir:
· Başarısızlık Korkusu: Öğrencinin sınav esnasında sorulara odaklanmak yerine sürekli olarak ‘’Başarısız olacağım’’, ‘’Yetiştiremeyeceğim’’, Yapamıyorum’’ şeklinde düşünmesi.
· Aile Baskısı: Ailenin sürekli öğrencinin çalışması yönünde baskı kurması, düşük puan alındığında cezalandırması. Öğrencinin bu durumu yaşamasındaki temel sebebe inilmemesi.
· Sınava hazırlıksız olmak: Sınava yeterince çalışmamak ve bu durumun sınav esnasında kaygı yüzdesini arttırması.
· Mükemmeliyetçi düşünce/ Yetersizlik hissi: Öğrencinin hiçbir zaman en iyi olamayacağını ve sürekli bir yerde hata çıkaracağını düşünmesi devamlı olarak kendini yetersiz hissetmesi.
· Sınava yüklenen anlam: Sınavın öğrenci için hayati bir durum olduğunu ve sınavda istediği puanı elde edemezse bütün hayatının kötüleşeceğini düşünmesi.
Sınav kaygısıyla nasıl başa çıkabiliriz?
· İlk olarak bu durumla baş etmeye ve kontrol altına almaya başlama adımını atarken öğrencinin bu sınava hangi anlamları yüklediğini ve sınavın onun için ne ifade ettiğini bulması gerekir,
· Çocuğunun uyabileceği ve aksatmayacağı bir çalışma programını hazırlaması gerekirse bu program için yardım alması sağlanabilir,
· Kaygıyı bastırmak ve yok saymak yerine, bu durumu hissetmeye başladığı zamanda tanıması ve kabullenip ‘’şu anda kaygı yaşıyorum, bu kaygı beni başarısızlığa götürecek, sakin olmalıyım ve odaklanmaya çalışmalıyım’’ şeklinde düşünerek kaygılı düşüncelerini o sırada kontrol altına alabilir,
· Sınavdan önce gevşeme ve nefes egzersizleri oldukça yardımcı olabilir.
· Sınavdan önceki gece iyi bir uyku uyumak ve sınavdan önce duş almak sınav kaygısının azalmasında etkili olabilir,
· Sınav sonrasında sınav hakkında düşünmek yerine, sınav dışındaki sosyal hayatına devam edebilir.
Aileler bu durumda nasıl bir yol izlemelidir?
Aileler çocuklarının yaşadığı süreci kabullenmeli ve kabullendiklerini onlara içtenlikle söylemeli, göstermelidirler. Sınav ile ilişkili konularda sınavın hayatı belirleyici bir durum olmadığını, kendisinin elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını bildiklerini ve sınav sonucu ne olursa olsun her zaman kendilerinin ona destek olacağını çocuğa hissettirmelidirler. Sınavın çocuğu tanımlamayacağını bilmelidirler ve kendilerinin geçmişiyle yahut başka öğrencilerle kendi çocuğunun sınav başarısını karşılattırmamalıdırlar. Aksi halde bu mukayese çocukta daha fazla kaygıya sebep olabilir. Çocuğun koşulsuz sevildiğini ve her çocuğun kendine özgü bir birey olduğunu çocuğa hissettirmelidirler. Çocuğun profesyonel bir destek almak istediğini dile getirebilecek bir ortam sağlanmalı ve bu yönde desteklenmelidir.
Şunu unutmamak gerekir; sınav amaç değil bir araçtır.
Comments